Ramazan ayı, rahmet ve mağfiret ikliminin hakim olduğu, maneviyatın zirveye ulaştığı mübarek bir aydır. Oruç, nefsi terbiye etmenin, Allah'a yakınlaşmanın ve şükretmenin en güzel yollarından biridir ve Ramazan ayında sağlık durumu elverişli olan her Müslümana farzdır. Ancak bazı durumlarda, tıbbi bir engel veya mazereti olan kişiler oruç tutamayabilir. Bu gibi durumlarda, Allah'ın rahmetine sığınarak oruç yerine kefaret ödemek gerekir. Oruç kefareti, oruç tutmanın sevabını tam olarak kazandırmasa da kulun Rabbine karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesini sağlar. Aynı zamanda orucu kasten bozan kişi de iki ay aralıksız oruç tutmalıdır ya da bu ölçüde oruç kefareti ödemelidir.
Bu yazıda, 2024 yılı için oruç kefaretinin ne kadar olduğunu, kimlere verilebileceğini ve nasıl hesaplanacağını ele alacağız. Ayrıca, oruç kefareti ile ilgili bazı önemli bilgilere de yer vereceğiz.
Ramazan ayında herhangi bir mazereti olmaksızın orucunu kasten bozan kişi, oruç kefareti denilen bir kefaret ödemek zorundadır. Bu kefaret, iki ay aralıksız oruç tutmak şeklindedir. Kefaret orucunu tutmaya gücü yetmeyenler 60 fakiri sabah akşam doyurur. Bir fakiri 60 gün doyurmak da mümkündür. Aynı zamanda tıbbî nedenlerle oruç tutmaya gücü yetmeyenler de tutamadıkları oruç günü adedince bu bu oruç kefaretini fakirlerin karnını doyurarak ya da günlük fidyesini vererek karşılayabilir.
2024 yılı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen oruç kefareti (fidye) bedeli 130 TL'dir. Bu bedel, bir kişinin günlük gıda ihtiyacının karşılığı olarak belirlenmiştir.
Oruç kefareti, tutulamayan her bir gün için 130 TL olarak hesaplanır. Örneğin, 10 gün oruç tutamayan bir kişi, 10 x 130 = 1.300 TL kefaret ödemelidir.
Orucu bozup hem kaza hem de kefaret gerektiren durumlar nelerdir?
“Oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından (fecr-i sâdık), güneş batıncaya kadar, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir. Oruçlunun söz konusu yasak fiillerden uzak durması anlamındaki “imsak”ın ihlal edilmesiyle oruç bozulur. Başlanan Ramazan orucunun aşağıdaki fiiller sebebiyle bozulmasından dolayı hem kaza hem de kefâret gerekir: a) Cinsel ilişkide bulunmak. Oruçlu iken cinsel ilişkide bulunmak her iki taraf için de kaza ve kefâreti gerektirir. b) Meşru bir mazeret bulunmaksızın, gıda veya gıda hükmünde olan ya da yenilip içilmesi mutat bir şeyi bilerek yemek ve içmek Hanefîler'e göre kaza ve kefâreti gerektirir. Şâfiîlere göre ise bu durum sadece kazayı gerektirir.” (Din İşleri Yüksek Kurulu, 18.01.2023 - No:7)
Ramazan aylarında birden fazla oruç bozulması durumunda bu oruçların her biri için ayrı ayrı kefaret gerekir mi?
**“**Farklı Ramazan aylarında da olsa bir kimsenin meşru mazereti olmaksızın kasten bozduğu bütün oruçlar için bir kefaret ödemesi (peş peşe iki kamerî ay veya altmış gün oruç tutması) yeterlidir. Ayrıca bozduğu her orucu kaza etmesi gerekir. Ancak kefaretin ödenmesinden sonra başlanıp kasten bozulan Ramazan orucu için yeni bir kefaret gerekir.” (Din İşleri Yüksek Kurulu, 12.07.2017)
Ramazan’da oruçluyken yolculuğa çıkan kimse, yolculuk sebebi ile orucunu bozarsa ne gerekir?
**“**Ramazan’da sefer mesafesi (en az doksan km) kadar bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüz yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Buna rağmen sefer bir mazeret olduğu için kişi orucunu seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefaret gerekmeyip sadece kaza gerekir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Mekke’nin fethi için sefere çıktığında oruçlu iken, Kedîd denilen yere varınca orucunu bozması savaş şartlarının gereği olarak değerlendirilebilir.” (Din İşleri Yüksek Kurulu, 12.07.2017)
Orucu kasten bozmanın hükmü nedir?
”*Orucu kasten, yani mazereti olmadığı hâlde bilerek bozmak, Ramazanın hürmetine saygısızlıktır ve büyük günahtır. Hz. Peygamber (s.a.s), orucunu bu şekilde bozanların kefaret ile yükümlü olacaklarını belirtmiştir. Oruç kefareti, iki kamerî ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna da gücü yetmeyen kişi, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Bu kefaretin yanında ayrıca, tövbe edilmesi ve bozulan orucun da kazası gerekir.” *(Din İşleri Yüksek Kurulu, 12.07.2017)
Kefaret orucu tutan bir kimse yolculuğa çıktığında, kefaret orucuna ara verebilir mi?
“*Başlanan bir Ramazan orucunu meşru bir mazeret olmaksızın bilerek bozan bir kimsenin gücü yetmesi hâlinde peş peşe iki kamerî ay veya altmış gün kefaret orucu tutması gerekir. Hanefîler'e göre, kadınların âdet hâlleri hariç hiçbir sebeple kefaret orucuna ara verilmez. Sefer ve benzeri bir sebeple ara verilmesi hâlinde daha önce tutulmuş olan oruçlar nâfile yerine geçer. Bu durumda kefaret orucuna baştan başlanır. Çünkü kefaret orucunun ara vermeksizin tutulması gerekir. Bununla birlikte tutulmakta olan kefaret orucuna hastalık ve yolculuk mazeretine binaen ara verilebileceğini, bu mazeretler sona erince ara vermeden kaldığı yerden devam edilebileceğini söyleyen mezheplerin görüşleri ile de amel edilebilir.” *(Din İşleri Yüksek Kurulu, 12.07.2017)
Mehmet Emin'e Engelli Sandalyesi Sürprizi!
07.08.2024: 14:37Küçük Elvin, Yeniden Duymaya Başladı!
07.08.2024: 14:37Şanlıurfa’ya Akülü Tekerlekli Sandalye Yardımları
07.08.2024: 14:379 Yaşındaki Çocuğa Tekerlekli Sandalye Yardımı
07.08.2024: 14:37Darbeye Karşı Nöbet tutan halkımıza ikram dağıtımımız sürüyor.
07.08.2024: 14:37© 2022 Çare Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği. Tüm Hakları saklıdır.
KVKK Aydınlatma Metni Gizlilik PolitikasıDil ve Kur Tercihlerinizi istedğiniz gibi yönetin